10 Mart 2009 Salı

Hesaplaşma - tırtıl shot

Baya eskiden bir arkadaşım vardı. Adı Altuğ idi. Bu çocuk ne zaman bakkaldan, kuruyemişçiden tatlı, tuzlu bir şey alsak, yedikten sonra paketini montunun cebine koyardı. Beni de çevreyi kirletmekle suçlar, kendisini gerçek çevreci ilan ederdi. Ben uzun süre bu arkadaşıma hayran oldum. Hatta ben de gofret, cips paketlerini cebimde saklamaya yeltenmiştim de, annem azarlamıştı, çöpçü müsün oğlum sen diye. Ne kadar anlattıysam da anlamadı annem. Sonra bir gün, Altuğ ile sokakta salak salak otururken, bu montunun ceplerini karıştırmaya başladı. Bir bir o zamana kadar yediği şeylerin paketlerini çıkarıyordu. Gofretler, cipsler, krakerler. İnanılmaz bir arşivdi. Bir de böyle yalandan şaşırıyordu, ''ulan amma da birikmiş ha'' tripleriyle. Sırf hava atmak için biriktirmişti o kadar zaman o paketleri. Resmen eziliyordum. Bu çocuk hem çevreciydi hem de her şeyi yemişti. Çok havalıydı. Benimse yediklerimi kanıtlama şansım yoktu. Ne kadar ''abi ben de geçen tablerone yedim, taneleri dişimin arasına kaçtı yao'' desem de, paketi olmadan benimki sadece bir iddia idi. Ben o gün bu yenilgiden çok etkilendim ve Altuğ'dan intikam almak için geniş cepli kocaman bir mont aldırdım anneme. Biriktirdikçe biriktirdim. Bu esnada başka şehirlere okumaya gittik, bambaşka hayatlarımız oldu falan. Şimdi böyle cepleri full 7 tane montum var. Altuğ'yu sürekli arıyorum buluşalım diye fakat beni sürekli oyalıyor. Sanırım o da her şeyin farkında. Yenilmekten korkuyor Altuğ. Buradan da sesleniyorum: Altuğ götün yiyorsa benimle buluşursun, yoksa seni başarısız, amaçsız, yenik bir adam olarak ilan edeceğim buradan. 2 haftan var. Ona göre. Bye.

2 yorum:

mad. 18 Mart 2009 14:04  

8 gün olmuş halen mi cevap yok?..

piç 6 Mayıs 2009 12:11  

O çocuktan ses gelmeeezzzz. Uğraşma boşuna. O zevkini almış.

  © Blogger template 'Mantis' by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP