10 Mart 2009 Salı

Ben var ya - yağmur

Yağan yağmura aldırmadan dimdik yürüyünce kendimi bir şey sanıyorum ben. Etrafımda sanki asit yağıyormuş gibi şemsiye ile korunan, köşelerden yürüyen, sağa sola kaçışan telaşlı insanları görünce, yau diyorum, amma da korkakmışsınız ya siz. En efesi bile hafif kamburlaşıyor istemsiz. Şemsiyeliler ve köşeden yürüyenlerle zaten işim olmaz, onlar baştan kaybetmiş de; şu hafif kamburlaşanların gözünün içine bakıyorum özellikle. Beni görsünler ve biraz cesaretlensinler istiyorum. Ne zaman bir kambur, beni görünce hafif dikleşiyor; işte diyorum, bir kişi daha kazandım. Ve ilk bakkala girip haylayf alıp kendimi ödüllendiriyorum. 

1 yorum:

Adsız 11 Mart 2009 08:41  

Yağmur, ağır ağır diniyor. Güneş yeni yıkanmış çocuklar gibi diriliyor. Saçaklarda kalmış damlalar kendi küçük yağmurlarını başlatıyor. Sesler yeniden uyanıyor.
Ben görüyorum buradan. Yağmur dinmiş olmasına rağmen, güneşe rağmen, saçak altı insanları oradan çıkamıyor. Çıksalar bile yürümeyi beceremiyor. Becerseler bile, onlar yürümenin hakkını veremiyor, güneşin ve ıslak sokağın. Bunların hakkını verdiklerini düşünseler bile... Yeniden yağmur başlayacak korkusuyla onlar, birbirlerini kolluyor. Kollayarak yaşıyor saçak altı insanları. Yalnız yürüyen, suya karışmış bu sırada, akıyor başka sokaklara, şehirlere, yeryüzünün başka memleketlerine... Korkak adımların arasından süzülüp gidiyor. Gidiyor. Çirkin ördek yavrusu gibi, kendi kuğu ailesini bulmak üzere yola devam ediyor. Yağmur korkusu sadece saçak altı insanlarını tüketiyor.
Öyle işte...

  © Blogger template 'Mantis' by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP