Everything's be Fine
Bu sabah bir arkadaşımla konuştum. Bana sevgilisini anlattı. Şu ana kadar kimseyi ondan daha çok sevmediğini söyledi. İlk kez aşık olmuş. Böyle şeyler insanın sık sık kendi başına gelmiyor olsa da yakınlarında gördüğünde bile sevinebiliyor. Ben de sevindim onun adına. Mutluluğu kilometrelerce uzaktan belli oluyordu zaten. Sonra tam o sırada bir mesaj aldı ondan. Sevgilisinden işte. "Konuşmamız gerekiyor" demiş. Paranoyalar yapmaya başladı bizimki. Çok fazla sevdiğiniz zaman endişeleriniz de normalden fazla oluyor haliyle. "Negatif bir hava seziyorum Yağız" dedi bana. Ben de "yanına gidinceye kadar pozitif düşün" dedim. Ben herşeyin güzel olacağına inanıyordum.Akşam oldu. Geldi ve "ayrıldık" dedi. Cevap veremedim. Hep verememişimdir zaten. Bu gibi anlarda başkalarının bana nasıl davranmasını istiyorsam ben de öyle davranırım insanlara genelde. T-shirt hâlâ ipte asılı. Ve hâlâ her şeyin güzel olacağına inanıyorum ben. Çünkü bazı şeyler hayatımıza girmeden önce nasıl mutlu yaşayabilmişsek eğer, onlar hayatımızdan çıktıkları zaman da yine aynı şekilde mutlu olabileceğimizi düşünürüm. "Zaman herşeyin ilacıdır" dendiğinde bir çok insan dalga geçiyor ya hani. Bence biraz fazla hafife alıyorlar zamanı.








