10 Eylül 2008 Çarşamba

Holy Bubble - Ararat



Zamanın birinde Ararat isminde upuzun boylu bir dostum vardı. Kendisi suratına kolayca bakamayacağımız kadar beyaz dişlere sahipti. Hatta çoğu zaman, onunla aynı boyda olmadığımız için şükrederdim. En azından, gözlerim dişlerine denk gelseydi, sadece miyopla kurtulamazdım. Ha o zaman belki de lensler ve onların ızdırapları ile hayatım daha da zorlaşmamış olurdu ama Ararat her şeye rağmen mütevaziliğini korurdu. İyi bir işe girse de, çok para kazansa da, çok seksi bir kadınla sevişse de mütevaziliği elden bırakmazdı. Hamdolsun der konuyu kapatırdı. Misal hayatta birine verdiğim değeri ölçmek için 2 kriterim vardır. Birine borç vermek ve öldüğünde ağlamak. Ararat öldüğünde kesin ağlarım ya. Borç istediğinde de ağlarım ama gene de veririm ne kadar istiyorsa. Yani çok isterse geri veremeyebilir, az isterse de önemsemez ama ortalama bir rakam isterse gözümü kırpmadan veririm. Yaşlara rağmen kırpmam gözlerimi, kasarım. Ararat böyle bembeyaz, tertemiz bir adamdır benim için.

1 yorum:

Adsız 10 Eylül 2008 04:55  

Bir adam tuzun üstüne yazı yazmaya çalışıyor; rüzgar her yazdığını siliyor.Adam bıkmadan, usanmadan , hep aynı harfleri, hep aynı özenle ve de sonsuz bir sabırla yazıyor.

(Sylvie Germanin, Amber Gece)

  © Blogger template 'Mantis' by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP